Mağdurun avukatı “18 yaş altındaki her çocuğa yapılan eylemler cinsel istismar kapsamında değerlendirilmeli ve rıza kapsamına alınmamalıdır” diyerek kararı temyiz etti.
İki yıl önce polise başvuran 58 yaşındaki E.Ö. isimli kadın, 16 yaşındaki kızı N.B.’nin evi terk edip, arkadaşı S.A.’nın yanına gittiğini ve en son kendisini arayıp ‘Anne beni kurtar’ dediğini söyledi. Bunun üzerine operasyon yapan polis N.B.’yi tutulduğu evde, kapısı kilitli bir odada bulurken, şüpheli S.A. gözaltına alındı. Tutuklanan S.A. hakkında Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada ‘nitelikli cinsel istismar’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlamalarıyla 9 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası istedi. Savcı, mağdurun uğradığı cinsel saldırı sonucu ruh sağlığının bozulduğunu belirtti.
Bir ay sonra tahliye edilip tutuksuz yargılanan sanık S.A. savunmasında, “N.B.’yi arayıp birlikte kaçmayı teklif ettim. Kendisi de kabul etti. Zorla bir şey olmadı. Bir gün sonra annesi babamla konuşmuş. Ailesi 50 bin lira başlık parası istemiş. Babam 15 bin lira teklif etmiş. Kendi rızasıyla cinsel ilişkiye girdik. Kesinlikle zor kullanıp, darp etmedim” dedi.
Mağdur N.B. ise sanık S.A. ile internette tanıştığını belirterek, “Sürekli okuluma gelip takip ediyordu. Olay günü önemli şeyler konuşacağını söyleyince taksiye bindim. Beni eve götürdü. Her seferinde zorla ilişkiye girdi” dedi. Sanık S.A.’nın telefonu ile fırsat buldukça annesini aradığını, yakalandığında ise dayak yediğini belirten N.B., “Polis gelince ağabeyi beni sakladı ve evde kimse olmadığını söyledi. Polis arama yapınca beni buldu. Rızamla ilişkiye girmedim. İlişkiye girmeyi kabul etmeyince beni demir sopa ile döverek zorla birlikte oldu” dedi.
Mağdurun annesi E.Ö. ise, “Kızım beni arayarak “Bunlar beni satacak. Beni kurtar” dedi. Evlerinin kapısına kadar gittim. Kızımı benden sakladılar. Kızım döndükten sonra sanığın kendisine işkence ettiğini söyledi” diye ifade verdi.
SAVCI: RIZASI VAR
Esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, 15 yaşından büyük mağdurun olayda rızası olduğunu belirterek, sanığın ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan beraatını istedi. Sanığın ‘Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan yargılandığını belirten savcı, mağdurun rızası bulunduğunu, şikayetinin de devam ettiğini kaydetti.
Suçun ‘Reşit olmayanla cinsel ilişki’ kapsamında kaldığını belirten savcı, S.A.’nın 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Kararı açıklayan mahkeme sanık S.A.’nın ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan beraatına hükmetti. Sanığı ‘Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ yerine ‘Reşit olmayanla cinsel ilişki’ suçundan 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptıran mahkeme, duruşmadaki iyi hali nedeniyle cezayı 6 ay 7 güne indirdi, ardından yeniden suç işlemeyeceği kanaati ve suç nedeniyle herhangi bir maddi zarar oluşmadığı gerekçesiyle cezanın ertelenmesine hükmetti.
Mahkeme gerekçeli kararında, dosyaya sunulan fotoğraflara göre sanığın mağdureyi hukuka aykırı alıkoyduğuna dair delil elde edilmediğini belirtti. N.B.’nin ailesinin başından beri olaya dair bilgi ve rızası olduğunu belirten mahkeme, sanık ve mağdurun kendi özgür iradeleri ile cinsel ilişkiye girdiğini vurguladı. Eylemin mağdurun rızası dışında gerçekleştiğine dair delil bulunmadığı kaydedilen kararda, sanığın yeniden suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaate varıldığı ifade edildi.
AVUKATI TEMYİZ ETTİ
Mağdur N.B.’nin avukatı Gazal Bayram Koluman, mahkemenin kararını temyiz etti. Yargıtay’a başvurusunda sanığın kendisini İngilizce öğretmeni olarak tanıttığını belirten avukat Koluman dilekçesinde, “Mağdur evde üvey babası ile tartışınca evi terk edip, sanığı arıyor. Sanık mağduru kendi evine götürüyor ve bir ay alıkoyuyor. Anne günlerce kızına ulaşamıyor. Mağdur bulunduğu zaman vücudunda darp olduğu raporla tespit edildi. Bu rapor zorla alıkoyma delili iken mahkeme rızaya dayandırıp beraat verdi. 18 yaş altındaki her çocuğa yapılan eylemler cinsel istismar kapsamında değerlendirilmeli ve rıza kapsamına alınmamalıdır” dedi.