Bir limon…
Biraz yoğurt…
Bir yumurta…
Karıştır…
Al sana terbiye…
Bir kaşık “Un”u…
Tereyağında kavur…
Al sana ikinci terbiye…
Bağır…
Çağır…
Ağzına geleni söyle…
Yüzünü…
Şekilden şekle sok…
Nasıl olsa…
Sırtın pek…
Karnın tok…
Yanında yörende…
Bin beş yüz koruma…
Yok diye…
Bir şey yoooooooooook…
Attığın yerde okun…
“Fıslattığın yerde kokun”…
Devran öğle bir devran ki…
Her salladığın zar düşeş…
Senin gibi “AĞA” ya…
Her şey zaten beleş…
Gel…
Geç…
Yürü…
Konvoy yap…
yazının tamamını okumak için lütfen linki tıklayınız…