Öğlen saatleri:
Cumhurbaşkanı devletin zirvesini sarayında toplayacak… Konu; güvenlik meselesi… Malum; Cumhurbaşkanı Suriye’ye girmek istiyor, ama giremiyor… Çünkü askerler, kamuoyu karşı… Ve başta ABD ve Batı PYD’yi terör örgütü saymıyor…
Rastlantıdır aynı gün:
haber sitelerine bir haber;
14 PYD/YPG teröristi sınırı geçti… Türkiye’de eylem yapacaklar… Hedeflerinde havaalanı var… MİT, teröristlerin isim listesini polise bildirdi…
Saat: 18:31
Ankara’da patlama… Bu sefer hedef askeri garnizonların ortası… Canlı bombanın patlattığı araç ölüm saçtı… 28 ölü… 61 yaralı var…
Saat 21.00 civarı:
Bombayı patlatan teröristin kimliği tespit edildi… Suriye uyruklu Salih Neccar… Terör örgütü muamelesi görmeyen
o lanet PYD/YPG militanı…
Cumhurbaşkanı ve Başbakan konuştular:
“Gördüğünüz gibi PYD/YPG terör örgütüdür, artık herkesin anlamış olması lazım…”
*
Yani istesen böyle sıraya koyamazsın…
Bir daha okuyun bence…
*
Baygın başçavuşun kimliğini tespit edemezken ve daha cenazeler morglara taşınırken, moleküllere ayrılmış teröristin kimliği belli oldu:
Resimli…
İlk saatte komutanı bulamadılar, teröristin parmaklarını buldular…
Nüfus kaydını, yol haritasını, parmak izini yanında getirmişti…
*
Bu kanlı bir oyun…
Şüphe içindeyiz…
Ülkenin Genelkurmay Başkanı’nı yarım saatte “Terörist” yapan yapıdan söz ediyoruz… Bence isteselerdi “Temiz adamdır”
diye o teröriste ihale bile
verebilirlerdi…
*
Şüphemiz var…
İnanmıyoruz…
Güvenmiyoruz…
Kendi hedefleri için canımızı yaktıklarını biliyoruz…
*
Sessiz kalışımız, inanıp razı oluşumuzdan değil…
O anı bekliyoruz…