Bu ay içinde yapılması gereken yaz saati uygulamasına son vermemek; niteliksizliğin ve Cumhuriyetimize düşmanlığın tezahürüdür. Amaç; cağdaş dünyadan zaman dilimi olarak uzaklaşmak, karanlığa ve çağdaş olmayan dünyaya ülkemizi yaklaştırmaktır.
Bu kararın arkasında; “Siyasal İslamcı” ideoloji ve “Yeni Osmanlıcı” hayali vardır. Bu kararla ülkemiz, dünyada radikal İslamcı terörist akımların baş destekçisi Suudi Arabistan ile devamlı olarak aynı saat dilimini kullanacaktır. Bu kararla birlikte; Avrupa ile olan saat farkımız ikiye, İngiltere ile üçe çıkacaktır.
Ayrıca; yaz saati uygulamasına yaz bitince son vermemenin ne demek olduğunu, zorluklarını ve tehlikelerini öğrencilerimiz ve çalışanlarımız kışın yaşayarak daha iyi anlayacaklardır.
Örneğin; kışın okula giden 8 yaşındaki öğrenci, zifiri karanlıkta evinden çıkacaktır. Büyük şehirlerin trafik keşmekeşliğini göz önüne aldığınızda bu karar, çocuklarımızı trafik kazaları riskine daha fazla maruz bırakacaktır. Eskiler boşuna dememiş; “Gündüzün şerri, gecenin hayrından evladır” diye.
Bu kararla, ülkemiz enerji bakımından da zarara uğrayacaktır. Enerji ithal eden bir ülke olduğumuz için, zararımız azımsanmayacak ölçüde olacaktır.
Sonuç olarak; nereden bakılırsa bakılsın, bu karar doğru ve bilimsel değildir. Bu karar göstermektedir ki ülkemiz; çağdaşlıktan ve bilimsel düşünce sisteminden nasibini alamamış bir irade tarafından yönetilmektedir.