IEEFA’nın “Enerjide Yol Ayrımı” başlıklı raporunda, Türkiye hükümeti tarafından izlenen linyit yatırımlarını artırma planının, kamu teşviklerinin maliyetini “1.1 milyar dolar ile 2 milyar dolar arasında” yükseltebileceği, bu artışın da elektrik fiyatlarına yansıyabileceği belirtildi.
IEEFA’nın analizine göre, yenilenebilirlere yapılacak yatırımlara kıyasla, kömür ekonomik olarak uygun olmayan ve mali açıdan güvenli olmayan bir seçenek. Ancak rapora göre, Türkiye mevcut politikaları ile “enerjideki dönüşüm fırsatını kaçırabilir”.
Rapor hakkında açıklama yapan IEEFA Danışmanı, Ekonomist Pelin Yenigün Dilek, “Türkiye bir yol ayrımında. Ya eski fosil yakıtlara dayalı ekonomiye yatırım yapacak, ya da yeni teknolojilere yönelecek” dedi. IEEFA Kaynak Planlama Yöneticisi ve raporun yazarlarından David Schlissel ise, “Bu kolay bir tercih. Yollardan biri kömür odaklı Dünya’nın terk ettiği bir teknoloji anlamına gelirken, diğer patika ise gücünü yenilenebilirden alan daha sürdürülebilir bir ekonomi demek” diye vurguladı.
Rapora göre, Türkiye kamuoyunda, daha iyi bir enerji güvenliği ve enerji çeşitliğini artırma konusunda “güçlü bir fikir birliği” bulunmasına rağmen, bu hedeflere nasıl ulaşılacağı konusu ise belirsizliğini koruyor.
Raporda, Türkiye’nin güneş ve rüzgar potansiyeli ile enerji verimliliği konusunda atılabilecek olan adımların, ekonomik olarak kömürlü termik santrallere göre çok daha “verimli ve avantajlı” çözümler sunduğu ifade edildi.
Pelin Yenigün Dilek, “Yenilenebilir enerji kaynakları, bulundukları ekonomiye sadece bir enerji çözümünden daha fazlasını sunuyor. İnovasyonun artmasıyla, yenilenebilir enerji, diğer sektörleri de olumlu etkiliyor. Özellikle, geniş istihdam olanaklarının oluşmasını sağlıyor” diye açıkladı.
Ancak rapora göre, eğer Türkiye “kömüre bağımlılığını artıracak” bir yol izlerse, dünyada ve gelişmekte olan diğer önemli ekonomilerdeki daha büyük enerji dönüşümüne karşı “kaybedeceği bir mücadelenin” içine girmiş olacak. Ayrıca, enerji piyasalarında son yıllarda rekabetçiliği artırmaya yönelik” atılan adımlardan “geri dönülmüş” olacak.
Raporda, “Yeni linyit santrallerinin sisteme hızla girişi, enerji talebinin yavaş ve azalmakta olduğu bir dönemde, bu santrallerin maliyetinin yüksek olmasına neden olur ve zarar verir. Bu ek kapasiteye gerek olmasa da, tüketiciler ve şirketler bunun maliyetini üstlenmek zorunda bırakacak” diye vurgulandı. IEEFA’nın tespitlerine göre, olası temerrütler ve atıl duruma düşmüş varlıklar ise, “Türkiye bankacılık sektörüne zarar verecek”.