Onlara göre hava hoş…
Onlarca koruma, zırhlı araçlar, sinyal kesiciler, muazzam bir konvoy ve bir elleri yağda, bir elleri balda…
Türkiye şöyleymiş, Türkiye böyleymiş, her gün şehitler geliyormuş, işsizlikmiş hepsi bir yana…
Türkiye itibarsızlaşıyor, yalnızlaşıyormuş, 3. Dünya ülkesi haline geliyormuş, öte yana…
İki beyanat, üç miting, 2 bin eserin (!) toplu açılışı, dört konferans, biraz hamaset ve bir “üst akıl” (!) yaratıp onunla kavga ettin mi, tamamdır!..
* * *
Türkiye yangın yerine dönmüş kimin umurunda!..
Bir yanda PKK ile mücadelede harabeye dönen ilçeler ve şehitler…
O şehitlerin feryat eden anaları, eşleri, boynu bükük kalan yetimleri…
Diğer yanda Meclis’te uçan tekmeler, birbirlerinin gırtlağına sarılan bu milletin vekilleri…
Meclis değil, dövüş sanatı (!) icra edenlerin gösteri alanı mübarek…
Bursa’da patlayan canlı bomba ve bütün şehirlerimizde sürekli bomba paniği içindeki insanlarımız!.
* * *
IŞİD Kilis’e roketleri sallıyor ve Türkiye bu saldırı karşısında çaresiz kalırken…
Bu defa Gaziantep Karkamış’ta tanksavar füzeli ve havanlı IŞİD saldırısında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait bir obüs hasara uğruyor, sınır karakolunda yangın çıkıyor…
Türkiye’nin bir bölümünde resmen bir savaş hali var, canlı bombalar her yerde ve turizm can çekişiyor…
Oteller boş, Antalya sessiz, Türkiye yangın yeri…
Ama önemli meselemiz, vizesiz Avrupa…
Ve hatta o kadar mesele ki Sadrazam Davutoğlu Ahmet vizesiz Avrupa’yı 5 ay önceye çekmekle övünürken, Recep Bey “Bu büyük bir kazanım değil” diyerek Ahmet’in böbürlendiği işi sıfırlıyor!..
* * *
Türkiye yangın yeri, Recep Bey, “Önder İmam Hatip Gençlik Buluşması”na katılarak, “İmam hatip gençliği dimdik ayakta.. Sizler unutmayın sadece bu milletin değil tüm ümmetin de umudusunuz” diyor…
Türkiye’nin umudu imam gençlik…
Ümmetin umudu imam gençlik…
Kendisi ve hepsi de imam hatip mezunu olan çocukları Türkiye’nin ve tüm ümmetin nasıl umudu olduysa, onlar da umudumuz olacak…
Zaten başka umudumuz da kalmadı!..
* * *
Biz de şurada oturmuş, “Dindar anayasa” ile anayasadan laikliğin kaldırılmasını tartışıyoruz…
Yahu Türkiye yanıyormuş, ne önemi var?..
İmam gençlik dimdik ayakta!..
YENİ PASAPORTLAR!..
Şu bordo pasaportlar AB uyumu için çıkarıldı, lacivert pasaportlar çöpe atıldı…
Şimdi o da yetmiyor, bordo pasaportlar yine değişiyor…
Parmak izi ve bazı kişisel bilgilerin yer alacağı pasaportlar haziran ayından itibaren verilmeye başlanacakmış…
Ancak, bu parmak izi ve özel verilerin olduğu sayfa özel bir maddeyle kaplanacakmış…
Ne zaman, yıl sonuna doğru…
Yıl sonuna doğru pasaportlar bir daha değişmeyecekmiş, süresi geçtiğinde yenileri bu maddeyle kaplanacakmış… Diyelim ki süresinin bitmesine daha 7-8 yıl var, bu pasaportlar Schengen bölgesinde problem çıkarmayacak mı?..
* * *
Ayrıca vizesiz Avrupa için hazırlanacak pasaportlar nereden alınacak, Emni-
yet’ten mi, daha önce açıklandığı gibi nüfus müdürlüklerinden mi, o da belli değil!..
Haziran ayından itibaren verilecek de… Tatil sezonu nedeniyle bir yığılma olursa ve randevular geç tarihlere verilirse, insanlar mevcut pasaportlarını kullanabilmek için yine vize kuyruklarına girecekler..
Belirsizlikler çok ve hiçbir yetkili bunu doğru dürüst açıklayamıyor!..