NEW YORK – Eski ABD Başkanı Bill Clinton, Türkiye’nin 2 milyondan fazla Suriyeli sığınmacıyı kabul ederek hayranlık verici bir iş yaptığını söyledi.
Clinton, New York’ta, adını taşıyan vakıf tarafından iş dünyasının temsilcilerine yönelik düzenlenen toplantıda, mülteci krizi ve uluslararası toplumun bu krize yönelik tutumuna ilişkin açıklamalar yaptı.
Dünyanın 2. Dünya Savaşı’ndan bu yanaki en büyük mülteci sayısıyla karşı karşıya kaldığını belirten Clinton, Londra’da yapılan toplantıda Suriyeliler için 10 milyar dolardan fazla yardım taahhüdünde bulunulduğunu, bunun umut verici bir gelişme olduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin tek başına 2 milyondan fazla Suriyeli sığınmacıyı ağırladığını kaydeden Clinton, “Türkler, kapılarına gelen tüm sığınmacıları kabul ederek hayranlık verici bir iş yaptılar. Oldukça güzel imkanlara sahip sığınmacı kampları inşa ederek onlara kasabalar kurdular” diye konuştu.
Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de iş kurmaya da başladıklarını ifade eden Clinton, sığınmacıların da girdikleri topluma katkı sağladıklarını söyledi.
Clinton, sığınmacıların topluma entegre olabilmesi için iş dünyasının temsilcilerine de büyük iş düştüğünü vurguladı.
“İnsanlık için bir test”
Chobani yoğurtlarının sahibi Hamdi Ulukaya, mülteci krizinin giderek büyüdüğünü belirterek tüm iş dünyasını sığınmacılara destek vermeye çağırdı. Tüm dünyanın mülteciler için daha fazla çaba göstermesi gerektiğini vurgulayan Ulukaya, “Tüm sorumluluğu hükümetlere ve sivil toplum kuruluşlarına bırakamayız. İş çevrelerinin de bu konuya daha fazla eğilmesi gerekir” dedi.
Ulukaya, sığınmacılara yardım için “Tent” (Çadır) isimli organizasyonu kurduklarını kaydederek, 20’den fazla büyük şirketin bu inisiyatife destek verdiğini ve sayının artmaya devam ettiğini ifade etti.
Ulukaya, Suriyeli sığınmacılar için Türkiye hükümeti ve halkının yaptıkları dolayısıyla gurur duyduğunu belirterek, “Mülteci krizi insanlık için bir test, bu testi bazıları geçer, bazıları ise kaybeder. Eğer bu kadar teknoloji ve imkana rağmen bunda başarısız olursak çocuklarımıza iyi bir gelecek bırakamayız. Eğer bu testi geçemezsek çocuklarımız ileride ‘Neden insanların suda boğulmasına izin verdiniz, neden onları kapınızdan geri çevirdiniz’ sorularını sorar” dedi.