Tutuklanan Barış İçin Akademisyenler’den Muzaffer Kaya, polisler tarafından Savcı İrfan Fidan’ın evine götürüldüklerini belirtti.
Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladığı ve basın açıklamasını okuduğu için Esra Mungan, Kıvanç Ersoy ve Meral Camcı ile birlikte tutuklanan Barış İçin Akademisyenler’den Muzaffer Kaya, kendisini Silivri Cezaevi’nde ziyaret eden Hukuk Politik dergisinden avukat Ümit Altaş ve Arin Manca’ya konuştu.
Muzaffer Kaya, tutuklama kararının verilmesinin ardından polisler tarafından Savcı İrfan Fidan’ın evine götürüldüklerini belirterek “Savcının cezaevine teslimimizden önce imzalaması gereken evrak varmış” dedi.
“Dosya savcısı İrfan Fidan’ı görebildiniz mi?” sorusuna Muzaffer Kaya, “Hayır. Ne emniyet, ne de savcılıkta kendisini hiç göremedik. Fakat tutuklanma sonrası sanırım kendi evinin bulunduğu sitenin önünde misafir edildik” dedi.
“SAVCI PİJAMA VE TERLİKLERİYLE KAPIYI AÇIYOR”
Muzaffer Kaya olayın ayrıntılarını şöyle aktardı:
“Tutuklanma kararı ile birlikte polisler üçümüzü aşağıya indirdiler. Esra Hoca’yı ayrı arabaya, benimle Kıvanç’ı da ayrı bir arabaya bindirdiler. Savcının cezaevine teslimimizden önce imzalaması gereken evrak varmış. Gün boyu adliyede olmadığından mı, yoksa polislerin unutkanlığı mı bilemiyorum, bu evrak imzalanmamış. Polisler bu evrakı imzalatmak üzere içinde bizim olduğumuz araçla saat gece 12.00’ye yaklaşırken savcının evine gittiler. Bir polis imzalatmak için arabadan indi ve binaya girdi. Biz de diğer polislerle birlikte arabada bekledik. O sırada polisin savcıya o kağıdı imzalattığı anın görüntüsü belirdi aklımda. Düşünsenize; savcı pijama ve terlikleriyle kapıyı açıyor, uykusu bölündüğü için homurdanıyor ve hızlı bir imza atıp sonrasında kapıyı kapatıp yatağına geri dönüyor. Bu, kendisi için uykusunu bölen ve ona yalnızca saniyelik rahatsızlık veren bir an iken, bizim için kapatılacağımız ve günlerimizi geçireceğimiz ve sevdiklerimizden uzak kalacağımız cezaevi sürecinin başlangıcıydı.”