Her gün sabah-akşam darbe tehdidi!..
İktidar vatandaşına güven vermiyor, aksine “Bu FETÖ var ya, her an yeni bir darbe teşebbüsünde bulunabilir” diye vatandaşını korkutuyor!..
Ülkede sürekli bir darbe korkusu!..
Zaten iktidara geldikleri ilk günden itibaren darbe paranoyasıyla yaşadılar ve…
Onun içindir ki FETÖ Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kumpas kurduğu zaman arkasında durdular, kumpası desteklediler, “asker vesayeti sona erdi” diye bayram ettiler!..
* * *
Fetullahçı çetenin elebaşı için “Türkiye’ye iade edilsin” derken, baktılar sonuç yok işi “tutuklansın”a çevirdiler…
Ondan da ümit kalmayınca “Bari gözaltına alınsın” demeye başladılar…
ABD ise hiç oralı değil…
“Fetullah büyük tehlike” diye gösterildikçe, Türkiye’nin gücü dünya nezdinde küçük düşürülüyor…
Türkiye’de halen büyük Fetullah tehlikesi var, ama ülkenin Cumhurbaşkanı “El Bab’a iniyoruz” diyor…
El Bab nerede, Suriye’de…
* * *
Türkiye’de yeni bir darbe teşebbüsü korkusu varken, “Özgür Suriye Ordusu” denen bir kuvvetle Cerablus’a giriyoruz…
Yetmiyor daha derine El Bab’a kadar inmeye hazırlanıyoruz…
Sebep Türkiye’nin güvenliği…
Türkiye güvenliğine bu kadar önem verir ve askeri gücünü komşu ülkenin topraklarında gösterirken…
İktidar FETÖ’nün ülke içinde yeni bir darbe teşebbüsünden niye korkar?..
* * *
Recep Bey bakınız ne diyor?..
“Cerablus halloldu… Halk dört dörtlük sevinç içinde dönüyor. Aynı şekilde Rai temizlendi, şimdi Bab’a kadar iniyoruz. Buraları bize tehdit unsuru olmaktan çıkarmalıyız”
Sınır ötesi harekatlarla tehdidi yok edebiliyoruz, kendi içimizde yuvalanmış FETÖ’den “darbe yapar” diye korkuyoruz…
Bu FETÖ devleti öyle bir ele geçirmiş ki temizleye temizleye bitmiyor…
Bir yandan PKK, diğer yandan FETÖ, öte yanda IŞİD…
Vatandaş ne yapsın?..
* * *
İktidar vatandaşın gözünü FETÖ ile korkutuyor…
İlkokul çocuklarına bile FETÖ darbe teşebbüsünün broşürleri dağıtılıyor, küçücük zihinlere darbe korkusu yerleştiriliyor…
Ve Türkiye’de demokrasi, kanlı bir darbe teşebbüsüyle ifade edilmeye çalışılıyor…
İktidarın eski ortağı Fetullahçıların kanlı darbe teşebbüsünün bastırılması, “Demokrasi zaferi” olarak sunuluyor!..
Bunlar mı Türkiye’nin huzurunu sağlayacak?..
İktidar vatandaşı onunla bununla kokutup her türlü sorumluluktan sıyrılırken…
Vatandaş ne yapsın?!.
Gidip her gece Kısıklı’da demokrasi nöbeti mi tutsun?..
Aile Bakanı
Hemşirenin şort giydiği için halk otobüsünde tekmelenmesine Aile Bakanı çok üzülmüş…
Hatta kıyafetten dolayı tekmelenmesine iki kat üzülmüş…
Tesettürlü Bakan Hanım bu olaya üzüleceğine, dönsün mensubu olduğu iktidarın tutumuna;
İktidar içindeki kişilerin hal ve davranışlarına;
Ellerindeki TRT’de programlara çıkartılan “Hoca” kılıklı yobazların ifadelerine;
Eğitim Bakanlığının ilkokul çocuklarına tavsiye ettiği bazı kitapların içeriğine baksın!..
İktidarın hayat tarzına açıktan veya örtülü yaptığı müdahaleler ve içinde barındırdığı kişilerle yarattığı ortamın sonucudur bu!..
Kadıköy vapurundan çıkan kadınların kıyafetlerini beğenmeyen kimdi?..
Tesettürlü bir Aile Bakanı toplumda bazıları için model oluşturursa, şortlular, mini etekliler her zaman şiddetin hedefi haline gelebilir!..