Üç gün önceden su başları tutulmuş; “getir mühürlü zarfı al parayı” şebekeleri çalışmaya başlamıştı.
Partinin gücü, paranın kuvveti, “makarna-bulgur torbası modelinin benzerini” sisteme koydu. Oylarını satmaya razı insanlara ulaşacak “getir mühürlü zarfı al parayı şebekesine ” içinde evet damgalı oylar olan mühürsüz zarfları teslim etti.
Pazarlık şöyleydi:
Zarf başına 400 TL.
50 TL senin.
350 TL oyunu satanın.
Getir mühürlü zarfı.
Al parayı.
Böyle olması lazım.
Mühürsüz zarfın; seçim sandığı başındaki dürüst, namuslu, demokrasiye inanmış görevlilerin dikkatli bakışlarından ancak bu yolla kaçırılarak sandığa sokulması lazım. Oyunu satan seçmen, aldı mühürsüz zarfı koydu cebine, gitti pazar günü sandığa, sandık başkanından aldı mühürlü zarfı girdi paravanın arkasına, koydu mühürlüyü cebine, çıkardı öbür cebinden mühürsüz zarfı, attı sandığa, getirdi mühürlü zarfı şebekenin başına ve aldı 350 lirayı çoluğuna çocuğuna ekmek parası yaptı.
Yeni Türkiye diyorlar.
Yeni dönem.
Yeni devran.
Yeni devranın ilk gerçeği.
Getir mühürlüyü al parayı.
Zarflar mühürsüz.
Vicdanlar mühürlüdür.
NECATİ DOĞRU